Fulvik Asit NasΔ±l Γ‡alışıyor? MΔ±knatΔ±s Gibi

Fulvik asiti anlamak için basit bir ârnek düşünün: Eğer insan vücudu pozitif bir mıknatıs ise, fulvik asit negatif bir mıknatıs. İkisi birbirini çekiyor.

Yediğiniz vitaminler, mineraller ve diğer besinler bu Γ§ekerek işlemeden yararlanΔ±r. Fulvik asit onlarΔ± bağlayΔ±p (tutup), vΓΌcudun onlarΔ± ihtiyaΓ§ duyduğu yerlere taşır. Ama bitmesi burada değilβ€”fulvik asit aynΔ± zamanda vΓΌcudun istemediği şeyleri de dışarΔ± Γ§Δ±karmaya yardΔ±mcΔ± olur. Ağır metaller, toksinler, artΔ±k maddelerβ€”hepsi bu "taşıyΔ±cΔ±" sayesinde gΓΌvenli şekilde vΓΌcuttan ayrΔ±lΔ±r.

Merkezdeki denge en ânemli kısım: Ne çok az, ne çok fazla. Tam doğru miktarda fulvik asit kullanıldığında, vücudunuzun enerji ve güç dengeleri optimize olur. Bu, beslenme sisteminin mükemmel bir koordinasyonu gibidir.

Fulvik Asit: Vücudun "Taşıyıcı" Sistemi

Fulvik asit, vücut ve besinler arasında bir "taşıyıcı" gârevi gârür. Faydalı mineralleri içeri taşır, zararlı maddeleri güvenli şekilde dışarı atılmaya hazırlar.

Fulvik Asit Mekanizması - Vücut ve Besinler Arasında Taşıyıcı Gârevi

Fulvik asit, faydalı mineralleri hücrelere ulaştırırken, toksinleri ve zararlı maddeleri vücuttan güvenli şekilde uzaklaştırır.

Bu sistem şu şekilde Γ§alışır: Taşınamayan her şey ya Γ§ΓΆpe gider ya da yΓΌk olur. Fulvik asit, faydalΔ±yΔ± iΓ§eri, fazlayΔ± dışarΔ± taşıyan gΓΆrΓΌnmez lojistik sistemidir. VΓΌcudunuzun bu dengesiz kargoyu yΓΆnetmesi gerekmezβ€”fulvik asit bunu sizin iΓ§in yapΔ±yor.

Faydalı mineralleri, vitaminleri ve eser elementleri yakalar Onları hücrelerin ulaşabileceği forma ve "pakete" dânüştürür.
Aynı anda ağır metaller ve toksinlere bağlanarak Vücudun bunları daha güvenli şekilde uzaklaştırmasına yardımcı olur.
Kısaca: Taşınamayan her şey ya çâpe gider ya da yük olur. Fulvik asit, faydalıyı içeri, fazlayı dışarı taşıyan gârünmez lojistik sistemidir.

Pozitif ve Negatif YΓΌk: ORP'yi BasitΓ§e Anlatmak

ORP (Oxidation–Reduction Potential) bir maddenin elektron verip vermediğini (indirgeme) ya da elektron alΔ±p almadığınΔ± (oksitleme) gΓΆsteren elektriksel bir gΓΆstergedir. BasitΓ§e, "enerji mi veriyor, yoksa enerji mi Γ§ekiyor?" sorusunun cevabΔ±dΔ±r.

⚑ Negatif ORP (–)

Elektron Veren, "CanlΔ±" ve Biyoaktif

Negatif ORP, maddenin elektron bağışlayıcı olduğunu gâsterir. Bu da genellikle:

  • HΓΌcresel enerji ΓΌretimini destekleyen,
  • Serbest radikalleri nΓΆtralize etmeye yardΔ±mcΔ± olan,
  • Toparlanma ve yenilenme sΓΌreΓ§lerini besleyen

bir ortam demektir.

Γ–rnek AralΔ±klar:

  • Taze kaynak suyu: –100 ile –300 mV
  • Fulvik asit Γ§ΓΆzeltisi: –400 mV ve altΔ±na
  • Yeni hasat sebze ve yeşillikler: Negatif ORP değerleri

Bu tür "elektron zengini" yapılar, hücrelere şarj eden, destekleyici bir sinyal gânderir.

⚠️ Pozitif ORP (+)

Elektron Alan, Oksitleyici ve "Yorgun"

Pozitif ORP, maddenin elektron alıcı, yani oksitleyici olduğunu gâsterir. Bu da:

  • HΓΌcresel stresin artmasΔ±na,
  • Oksidatif yΓΌkΓΌn yΓΌkselmesine

zemin hazΔ±rlayabilir.

Γ–rnek AralΔ±klar:

  • Klorlu musluk suyu: +200 ile +500 mV
  • GazlΔ±/şekerli iΓ§ecekler: +300 mV ve ΓΌzeri

Bu tür ortamlar, uzun vadede hücreler için "ekstra iş" anlamına gelir.

Neden Γ–nemli?

Negatif yΓΌklΓΌ, elektron zengini besinler ve Γ§ΓΆzeltiler:

Serbest radikalleri nΓΆtralize etmeye,
HΓΌcresel enerji ΓΌretimini desteklemeye,
Δ°nflamasyonu azaltmaya,
VΓΌcudun kendi onarΔ±m sΓΌreΓ§lerini gΓΌΓ§lendirmeye

yardΔ±mcΔ± olur.

Biyoaktif, negatif ORP'li besinler vücudun redoks dengesini korumasına ve temel yaşam enerjisini sürdürebilmesine destek verir.

Negatif ORP: Hücreyi şarj eden, elektron veren yaşam sinyali.

Pozitif ORP: HΓΌcreden Γ§eken, oksidatif yΓΌkΓΌ artΔ±ran Γ§evresel baskΔ±.

Fulvik asit, topraktaki humusun organik bileşenlerinden biridir. Bitkisel biyokütlenin ve minerallerin çok yavaş bir şekilde ayrışması sonucunda oluşur. Kısa zincirli, düşük moleküler ağırlıklı bir moleküldür. Bu sayede biyolojik olarak oldukça aktiftir ve hem topraktaki hem de sindirim sistemindeki asidik ve alkali ortamlarda çâzünebilir.

Gerçek işlevini anlatabilmek için, açılışta kısaca kimyanın derinliklerine inmek gerekiyor. Bu sizi korkutmasın; bilim insanları tam da bu bilgiler sayesinde parçaları birleştirdi ve bugün fulvik asidin etkilerini çok daha iyi anlıyoruz. Yani bu "aslan"dan korkmak yerine, onu tanımak için buradayız.

Fulvik asit; karboksil, hidroksil, karbonil, fenol, kinon ve semikinon gibi pek çok kimyasal olarak aktif fonksiyonel grup içerir. Bu kimyasal çeşitlilik sayesinde metal iyonlarının şelasyonuna katılır; yani organik bir bileşik (fulvik asit) bir metal katyonla birleşerek şelat denen bir kompleks oluşturur.

Piyasada "şelat formunda" satΔ±lan mineral takviyelerini mutlaka gΓΆrmüşsΓΌnΓΌzdΓΌr. Ortaya Γ§Δ±kan bu fulvik asit–mineral kompleksi, sindirim sΓΌrecinde hasara karşı daha korunaklΔ±dΔ±r. YΓΌkΓΌ nΓΆtr olduğu iΓ§in bağırsak epiteline zarar verme ya da tahriş etme ihtimali düşüktΓΌr; bağırsak duvarΔ±ndan ve vΓΌcuttan hedef dokulara, ortamΔ±n pH'Δ±ndan bağımsΔ±z olarak daha gΓΌvenli geΓ§er. Bu da, pek Γ§ok mineral formuna kΔ±yasla biyoyararlanΔ±mΔ±nΔ±n (hedefe ulaşıp kullanΔ±labilme kapasitesinin) daha yΓΌksek olduğu anlamΔ±na gelir.

Fulvik Asit Bize Ne KazandΔ±rabilir?

Sindirim sistemindeki etkileri sayesinde enfeksiyonlara ve toksinlere karşı korunmaya yardımcı olur. Kronik inflamatuvar hastalıklar (ârneğin mide ülserleri), diyabet ve Alzheimer hastalığı gibi durumların ânlenmesi ve destekleyici tedavisinde potansiyel bir rolü olabileceği araştırılmaktadır. Kemik sağlığını ve hormon dengesini destekleyebileceği, besin emilimini ve sistemik bağışıklığı iyileştirebileceği de bilimsel çalışmalarda değerlendirilmektedir.

I. Dünya Savaşı sırasında humik asit içeren ekstrelerin, yaraların enfeksiyondan korunmasında kullanıldığına dair kayıtlar vardır. Dolayısıyla, bu "aslan"ın koruyucu mekanizmalarını moleküler düzeyde anlamak, bugün hÒlÒ bilim insanlarının ilgi alanıdır.

Gücü Nereden Geliyor? 7 Temel İşlev

1. Elektrolit, Besin ve Eser Element Emilimini Destekler

Fulvik asit; elektrolitleri, besinleri ve eser elementleri bağlama kapasitesine sahiptir. Bu sayede bu bileşiklerin vücutta emilimini destekler. Aşağıdaki elementlerle kompleks oluşturabildiği gâsterilmiştir: Cr, Co, Ca, Fe, I, Mg, Zn, Se, Cu, Mn, Mo ve As.

Bu bağlanma ve taşıma yeteneği, yalnızca daha etkili emilim anlamına gelmez; aynı zamanda kurşun veya bakır gibi metallere karşı toksisiteyi azaltma potansiyeli de araştırılmaktadır. Kısacası, bu "aslan", vücudun içinde gezen, sizin yerinize tadına bakan ve zararlı misafirlere karşı savaşmaya hazır bir "gıda bekçisi" gibidir.

2. Bağışıklık ve Kardiyovasküler Sistemi Destekler

Mineral ve elementlerin daha verimli taşınması sayesinde fulvik asit, kronik inflamasyon ve hastalıklarla mücadele kapasitesini artırarak bağışıklık sistemine destek olabilir. Araştırmalarda fulvik asidin, pek çok kronik ve kardiyovasküler hastalıkla ilişkili olan TNF-α ve COX-2 gibi inflamatuvar mediyatârlerin düzeyini azaltabildiği gâsterilmiştir.

Bu nedenle fulvik asidin kardiyoprotektif (kalp ve damar sistemini koruyucu) ve pro-anjiojenik (kılcal damar oluşumunu destekleyici) âzelliklere sahip olabileceği ve solunum yolu enfeksiyonlarında destekleyici bir seçenek olarak değerlendirilebileceği tartışılmaktadır. Kullanıcı deneyimleri, ağız içi enfeksiyonların destekleyici tedavisinde de olumlu geri bildirimler olduğunu gâstermektedir.

"Hümik maddeler (fulvik asit dÒhil), bağışıklık sistemini hipersensitiviteyi ve âdemi baskılayarak destekleyebilir. Ayrıca, cilt tarafından uygulanmasının dârt haftalık bir sürede atopik egzama belirtilerini hafifletebildiği bildirilmiştir."

3. Beyin Sağlığını ve Yaşlanma Sürecini Destekleyebilir

Fulvik asit içeren gıda takviyesleri âzellikle Alzheimer hastalığı ile ilişkili süreçlerde yoğun şekilde araştırılmaktadır. B grubu vitaminlerle birlikte kullanıldığında, tau protein agregasyonunu azalttığı ve hastalık belirtilerinin kâtüleşmesini yavaşlatabildiği gâsterilmiştir.

Γ‡oklu etki mekanizmalarΔ± sayesinde fulvik asit, beyin sağlığınΔ± destekleyen ve yaşlanma sΓΌrecini yavaşlatmaya yardΔ±mcΔ± olabilecek doğal bir bileşen olarak değerlendirilmektedir. Yani, zihinsel berraklΔ±k ve uzun vadeli beyin sağlığı sΓΆz konusu olduğunda, ormanΔ±n bilge kraliΓ§esi rolΓΌne adaydΔ±r.

4. Bağırsak Mikrobiyotasını Dengeler, Mantar Enfeksiyonlarıyla Savaşmaya Yardımcı Olabilir

Fulvik asit; çok sayıda mineral, besin ve eser element bağlayarak, hem vücudun hem de onunla birlikte yaşayan simbiyotik mikroorganizmaların ihtiyaç duyduğu yapı taşlarını ve kofaktârleri taşımaya yardımcı olur. Bu nedenle bağırsak mikrobiyotasının kompozisyonu, emilim süreçleri, kronik sindirim problemleri ve diyabet üzerinde olumlu etkileri olabileceği düşünülmektedir.

Bu noktada beslenme ve yaşam tarzı kilit rol oynar; çünkü bağırsak mikrobiyotası büyük âlçüde bunlardan etkilenir ve fulvik asit de bu dengeyi destekler. Yanlış beslenme ile istenmeyen mikroorganizmaları beslemek, üzerine bir de takviye ile onları desteklemek istemeyiz. Muhtemelen çoğu kişi, kendi bâlgesini koruyan tok ve güçlü bir aslanı tercih eder; bağrında bir yılan beslemek yerine.

Fulvik asidin, sindirim sistemi ve vajinal mikrobiyotayı etkileyen Candida albicans mantarına karşı antifungal aktivitesini gâsteren çalışmalar da vardır. Fulvik asidin, bu maya hücrelerinin zar bütünlüğünü bozduğu, ayrıca fulvik aside karşı direnç gelişmediği gâsterilmiştir.

5. HΓΌcre Aktivitesini Destekler, Antioksidan Γ–zellik GΓΆsterir ve Yorgunluğu Azaltmaya YardΔ±mcΔ± Olabilir

Fulvik asitçe zengin preparatlar, mitokondriyal aktiviteyi destekleyerek vücudun daha fazla enerji üretmesine yardımcı olabilir. Bu da, ârneğin kronik yorgunluk sendromu gibi durumlarda destekleyici bir rol taşıyabileceğini düşündürür.

Fulvik asit ayrıca bağırsaklarda ağır metallere ve toksinlere bağlanarak onların biyoyararlanımını azaltabilir. Bunun sonucunda enerji düzeyinin artmasına, ruh halinin dengelenmesine ve uyku kalitesinin iyileşmesine katkı sağlayabilir. Serbest radikalleri temizleyerek, inflamasyon düzeyini ve oksidatif stres kaynaklı hasarı azaltmaya yardımcı olabilir. Bu âzellikleriyle, âzellikle yoğun ve stresli dânemlerde kullanılabilen güçlü bir antioksidan destek olarak değerlendirilmektedir.

"Doğada aslan, bâlgesini koruyabilmek için günde 20 saate kadar uyuyabilir. Modern hayatta ise çoğumuz, âzellikle de aynı anda pek çok işi üstlenen kadınlar, dinlenmeyi ihmal etme eğilimindeyiz. İçimizdeki 'aslanı' korumak için dinlenme, arınma ve enerji yenileme dânemlerine alan açmak şarttır."

6. Fazla Kiloyla Mücadelede Yardımcı Bir Rol Üstlenebilir

Mevcut hayvan çalışmalarında, fulvik asit alımının beyaz yağ dokusunda lipid metabolizmasını artırdığı gâsterilmiştir. Bunun temelinde tiroid hormonu T3 düzeylerinde artış ve beyaz yağ dokusundan salınan leptin (tokluk hormonu) düzeylerindeki artış yatar.

Leptin, yağ dokusunda yağ depolanmasını baskılar, kahverengi yağ dokusunun ve kas aktivitesinin desteklenmesine yardımcı olur, mitokondrilerde yağ asidi oksidasyonunu aktive eder. Vücuda kabaca şu mesajı verir: "Toksum, depolamayı bırakıp enerji yakmaya başlayabilirsin."

Tiroid hormonu T3 ise hem mitokondri sayΔ±sΔ±nΔ± hem de onlarΔ±n yağ asidi oksidasyonunu ve kas metabolizmasΔ±nΔ± artΔ±rΔ±r. Γ‡alışmalarda fulvik asidin lipolizi (yağ yΔ±kΔ±mΔ±) desteklediği, yağ asitlerinin kullanΔ±mΔ± ve sentezi ΓΌzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı; serum trigliseritlerinin beyaz yağ dokusunda depolanmasΔ±nΔ± azalttığı ve kilo kaybΔ±nΔ± desteklediği gΓΆsterilmiştir. Bu, "aslanΔ±n Γ§evik ve atak kalmasΔ±na" yardΔ±mcΔ± olan, metabolizmaya uygun bir destek anlamΔ±na gelir.

7. Kanser Büyümesini Yavaşlatmaya ve NO Üretimini Artırmaya Yardımcı Olabilir

Fulvik asidin transferrine (bazı antikanser ilaçlarda hedefleme için kullanılan bir protein) yüksek bağlanma kapasitesine sahip olduğu gâsterilmiştir. Bu nedenle, ileride fulvik asit benzerlerinin kanser dokusuna daha hassas ve etkili şekilde ulaşmayı sağlayan ilaç tasarımlarında kullanılabilmesi gündemdedir.

Fulvik asitçe zengin preparatların antioksidan âzellikleri, karaciğer kanser hücrelerinde apoptozu (sağlıksız ya da tehlikeli hücrelerin programlı âlümü) ve tümâr hücrelerinin büyümesinin baskılanmasını destekleyerek gâsterilmiştir. Apoptoz ve antikanser mediyatârlerin üretimi, kısmen nitrik oksit (NO) üretimiyle ilişkilidir. Nitrik oksit, dolaşım sistemini destekleyici, beyni ve diğer organları oksijenlendirmeye yardımcı etkileriyle tanıdığımız bir moleküldür.

Her Aslanın Keskin Dişleri ve Pençeleri Vardır: Dikkat Edilmesi Gerekenler

Paracelsus'un sâzünü hatırlamak ânemli: "İlacı zehirden ayıran şey, dozudur." Aşağıda, fulvik asit kullanımıyla ilgili dikkat edilmesi gereken bazı noktalar yer alıyor. Herhangi bir ürünü kullanmadan ânce mutlaka üreticinin dozaj ânerilerine uyulmalı ve sağlık sorunu olan kişilerin hekimine danışması gerekir.

GΓΌvenlilik ve OlasΔ± Yan Etkiler

Toksisite çalışmalarında fulvik asidin anlamlı bir toksik risk gâstermediği; yetişkinlerde günde 1,8 g'a kadar olan dozlarda güvenli kabul edildiği bildirilmiştir. Hem ağızdan kullanım hem de cilt üzerine uygulama, çalışmalarda genellikle güvenli bulunmuştur.

Ağızdan alımda bildirilen hafif yan etkiler ishal, baş ağrısı ve boğaz ağrısı olmuş; bu etkilerin tedavi gerektirmeden gerilediği ve büyük olasılıkla pH değişiminden kaynaklandığı belirtilmiştir. Besin alımı, bu pH değişimini regüle etmeye yardımcı olabilir.

"Unutmamak gerekir ki hiçbir takviye tek başına mucize değildir; tek başına bir hastalığı tedavi edemez ya da kesin olarak ânleyemez. Temel taşlar her zaman dengeli beslenme, düzenli hareket, kaliteli uyku, ruhsal iyi oluş ve bütünsel yaşam tarzıdır. Takviyeler, ancak bu temelin üzerine yerleştirildiğinde anlam kazanır."

Gebelik, Emzirme ve Γ–zel Gruplar

Gebelik ve Emzirme Dâneminde Gebelik ve emzirme dâneminde fulvik asidin güvenliğiyle ilgili yeterli veri yoktur. Bu dânemlerde vücudun besin, eser element ve enerji ihtiyacı değişir; fulvik asit de tam olarak bu alanlara etki eder. Bu nedenle hamile veya emziren kişilerin, fulvik asit ya da hümik madde içeren herhangi bir takviyeyi kendi doktorlarına danışmadan kullanmaması ânerilir.
Otoimmün Hastalıklar Fulvik asit bağışıklık sistemini modüle ettiği için, otoimmün hastalığı olan kişilerde (multipl skleroz, sistemik lupus, romatoid artrit, bazı tiroid hastalıkları vb.) farklı tepkiler ortaya çıkabilir. Bazı bireylerde bağışıklık sisteminin aşırı uyarılması, belirtilerin kâtüleşmesine yol açabilir. Diğer yandan, antiinflamatuvar, antioksidan ve besleyici âzellikleri sayesinde bazı durumlarda dengeyi destekleyici bir rol de oynayabilir. Otoimmün hastalıklar oldukça karmaşık ve kişiye âzeldir; otoimmün hastalığı olan kişilerin fulvik asit takviyesi konusunda mutlaka doktorlarıyla gârüşmeleri, düşük dozlarla, dikkatli gâzlem altında ilerlemeleri ânerilir.
İlaçlarla Etkileşimler Fulvik asidin bağışıklık sistemini aktive etme potansiyeli nedeniyle, immünsüpresan (bağışıklık baskılayıcı) ilaç kullananlar (glukokortikoidler, siklosporin, prednizon vb.) ve antikoagülan (kan sulandırıcı) ilaç kullananlar (aspirin, ibuprofen, diklofenak, heparin, varfarin vb.) âzellikle dikkatli olmalıdır.
Tiroid Fonksiyon Bozukluğu Mevcut çalışmalar, fulvik asidin tiroid hormon düzeylerini etkileyebileceğini âne sürse de, sonuçlar net değildir. Doz, hümik asit fraksiyonlarının yapısı ve oranı, beslenme, tür farkı ve bireysel farklılıklar gibi pek çok değişkene bağlı gârünmektedir. Hümik maddeler, teorik olarak tiroid hormonu üretimini bozan strumijen maddeler gibi davranabilir; ârneğin iyot bağlayarak biyoyararlanımını azaltabilirler. Tiroid fonksiyon bozukluğu nedeniyle ilaç kullanan kişilerin fulvik asit içeren takviyelerini yalnızca hekim kontrolünde kullanmaları, mümkün olduğunda ilaçları ile takviye alımları arasında zaman aralığı bırakmaları ânerilir.
Selenyum Eksikliği ve Kashin–Beck Hastalığı Ciddi selenyum eksikliği ile birlikte fulvik asit alΔ±mΔ±, deneysel Γ§alışmalarda Kashin–Beck hastalığı (kemik ve eklem hastalığı) gelişimiyle ilişkilendirilmiştir. Bu hastalΔ±k oldukΓ§a nadirdir ve bugΓΌn iΓ§in dΓΌnyada yalnΔ±zca sΔ±nΔ±rlΔ± bΓΆlgelerde gΓΆrΓΌlmektedir. Yine de, ağır selenyum eksikliği riski taşıyan bireylerde fulvik asit takviyesi planlanΔ±rken bu olasΔ±lΔ±k dikkate alΔ±nmalΔ± ve mutlaka tΔ±bbi danışmanlΔ±k alΔ±nmalΔ±dΔ±r.

Son Sâz: Aslanı Evcilleştirmek Değil, Saygıyla Tanımak

Fulvik asit, hem geleneksel kullanımları hem de modern bilimsel araştırmalarla dikkat çeken, çok yânlü bir doğal bileşiktir. Mineral ve eser element taşınımını kolaylaştırması, bağışıklık ve kardiyovasküler sistemi destekleme potansiyeli, beyin sağlığı, mitokondri fonksiyonu, antioksidan savunma, bağırsak mikrobiyotası ve metabolizma üzerindeki olası etkileri sayesinde yoğun biçimde araştırılmaya devam etmektedir.

Ancak her gΓΌΓ§lΓΌ araΓ§ gibi, fulvik asit de dozuna, bağlamΔ±na ve kullanΔ±cΔ±ya gΓΆre değerlendirilmelidir. HiΓ§ kimse, bu "vahşi gΓΌcΓΌ" tamamen ehlileştirdiğini düşünmemelidir. Γ–nemli olan, onu bΓΌtΓΌnsel sağlΔ±k tablosu iΓ§inde, bilimsel veriler ve tΔ±bbi rehberlikle birlikte yerli yerine koymaktΔ±r.

Bilimsel Referanslar

[1] Grant TD, Wuilloud RG, Wuilloud JC, Caruso JA. Investigation of the elemental composition and chemical association of several elements in fulvic acids dietary supplements by size-exclusion chromatography UV inductively coupled plasma mass spectrometric. J Chromatogr A. 2004 Oct 29;1054(1-2):313-9. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/15553158/
[2] Sanmanee N, Areekijseree M. The effects of fulvic acid on copper bioavailability to porcine oviductal epithelial cells. Biol Trace Elem Res. 2010 Jun;135(1-3):162-73. doi: 10.1007/s12011-009-8508-5. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19727569/
[3] Junek R, Morrow R, Schoenherr JI, et al. Bimodal effect of humic acids on the LPS-induced TNF-alpha release from differentiated U937 cells. Phytomedicine. 2009 May;16(5):470-6. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/19131228/
[4] Chien SJ, Chen TC, Kuo HC, Chen CN, Chang SF. Fulvic acid attenuates homocysteine-induced cyclooxygenase-2 expression in human monocytes. BMC Complement Altern Med. 2015;15:61. doi: 10.1186/s12906-015-0583-x. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4369892/
[5] Gandy JJ, Snyman JR, van Rensburg CE. Randomized, parallel-group, double-blind, controlled study to evaluate the efficacy and safety of carbohydrate-derived fulvic acid in topical treatment of eczema. Clin Cosmet Investig Dermatol. 2011;4:145-148. doi: 10.2147/CCID.S23110. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3173016/
[6] van Rensburg CE. The Antiinflammatory Properties of Humic Substances: A Mini Review. Phytother Res. 2015 Jun;29(6):791-5. doi: 10.1002/ptr.5319. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/25732236/
[7] Uspenskaya EVV, et al. A Comprehensive Biological and Physico-Chemical Characterization of Humic and Fulvic Acids Nanoparticles as a Perspective Drug. Preprints 2021, 2021060245. https://www.preprints.org/manuscript/202106.0245/v1
[8] Cagno V, Donalisio M, Civra A, et al. In vitro evaluation of the antiviral properties of Shilajit and investigation of its mechanisms of action. J Ethnopharmacol. 2015 May 26;166:129-34. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0378874115001634
[9] Dominguez-Meijide A, Vasili E, KΓΆnig A, et al. Effects of pharmacological modulators of Ξ±-synuclein and tau aggregation and internalization. Sci Rep. 2020;10:12827. https://www.nature.com/articles/s41598-020-69744-y
[10] Carrasco-Gallardo C, FarΓ­as GA, Fuentes P, et al. Can nutraceuticals prevent Alzheimer's disease? Potential therapeutic role of a formulation containing shilajit and complex B vitamins. Arch Med Res. 2012 Nov;43(8):699-704. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/23131823/
[11] Winkler J, Ghosh S. Therapeutic Potential of Fulvic Acid in Chronic Inflammatory Diseases and Diabetes. J Diabetes Res. 2018;2018:5391014. doi: 10.1155/2018/5391014. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC6151376/
[12] Sherry L, Jose A, Murray C, et al. Carbohydrate Derived Fulvic Acid: An in vitro Investigation of a Novel Membrane Active Antiseptic Agent Against Candida albicans Biofilms. Front Microbiol. 2012;3:116. doi: 10.3389/fmicb.2012.00116. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3314872/
[13] Surapaneni DK, Adapa SR, Preeti K, et al. Shilajit attenuates behavioral symptoms of chronic fatigue syndrome by modulating the hypothalamic-pituitary-adrenal axis and mitochondrial bioenergetics in rats. J Ethnopharmacol. 2012 Aug 30;143(1):91-9. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S0378874112003893
[14] Swat M, Rybicka I, GliszczyΕ„ska-ŚwigΕ‚o A. Characterization of Fulvic Acid Beverages by Mineral Profile and Antioxidant Capacity. Foods. 2019 Nov 22;8(12):605. doi: 10.3390/foods8120605. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/31766604/
[15] Chang Q, Lu Z, He M, et al. Effects of dietary supplementation of fulvic acid on lipid metabolism of finishing pigs. Journal of Animal Science. 2014;92(11):4921-4926. https://academic.oup.com/jas/article-abstract/92/11/4921/4703616
[16] Zhang XF, Yang G, Dong Y, et al. Studies on the binding of fulvic acid with transferrin by spectroscopic analysis. Spectrochim Acta A Mol Biomol Spectrosc. 2015 Feb 25;137:1280-5. https://www.sciencedirect.com/science/article/abs/pii/S1386142514013407
[17] Pant K, Gupta P, Damania P, et al. Mineral pitch induces apoptosis and inhibits proliferation via modulating reactive oxygen species in hepatic cancer cells. BMC Complement Altern Med. 2016;16:148. doi: 10.1186/s12906-016-1131-z. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4882837/
[18] Jayasooriya RGPT, Dilshara MG, Kang CH, et al. Fulvic acid promotes extracellular anti-cancer mediators from RAW 264.7 cells, causing to cancer cell death in vitro. Int Immunopharmacol. 2016 Jul;36:241-248. https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S1567576916301734
[19] van Rensburg CE. The Antiinflammatory Properties of Humic Substances: A Mini Review. Phytother Res. 2015 Jun;29(6):791-5. doi: 10.1002/ptr.5319. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1002/ptr.5319
[20] Dai C, Xiao X, Yuan Y, et al. A Comprehensive Toxicological Assessment of Fulvic Acid. Evid Based Complement Alternat Med. 2020 Dec 16;2020:8899244. doi: 10.1155/2020/8899244. https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33381216/
[21] Gandy JJ, Meeding JP, Snyman JR, van Rensburg CE. Phase 1 clinical study of the acute and subacute safety and proof-of-concept efficacy of carbohydrate-derived fulvic acid. Clin Pharmacol. 2012;4:7-11. doi: 10.2147/CPAA.S25784. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3304339/
[22] Vucskits AV, HullΓ‘r I, BersΓ©nyi A, et al. Effect of fulvic and humic acids on performance, immune response and thyroid function in rats. J Anim Physiol Anim Nutr (Berl). 2010 Dec;94(6):721-8. doi: 10.1111/j.1439-0396.2010.01023.x. https://onlinelibrary.wiley.com/doi/10.1111/j.1439-0396.2010.01023.x
[23] Yang C, Niu C, Bodo M, et al. Fulvic acid supplementation and selenium deficiency disturb the structural integrity of mouse skeletal tissue. An animal model to study the molecular defects of Kashin-Beck disease. Biochem J. 1993;289(Pt 3):829-835. doi: 10.1042/bj2890829. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1132251/